Eşit bir hayat için çocuk bakımını, ev işlerini paylaşan ve çocuklarının oyun arkadaşı olan tüm babaların Babalar Günü kutlu olsun.
Eşit bir hayat için çocuk bakımını, ev işlerini paylaşan ve çocuklarının oyun arkadaşı olan tüm babaların Babalar Günü kutlu olsun.
Oyun Savuncularıyla Dünya Oyun Günü’nde Oyuntay için bir araya geldik Oyun çocukların fiziksel, sosyal, bilişsel ve duygusal gelişimlerinin vazgeçilmez bir unsuru aynı zamanda temel bir çocuk hakkı ancak dünyadaki pek çok çocuğun gelişimlerini destekleyecek oyun imkanları yetişkinler tarafından kısıtlanıyor. Çocukların oyun hakkından mahrum kalmasınınsa ciddi sonuçları var. Özellikle kriz zamanlarında çocukların iyi olma hallerini sağlamaları ve sürdürebilmeleri için oyuna ihtiyacımız var. Biz de evlerimize kapandığımız bu günlerde yerimizde duramadık, kriz zamanlarında oyunu gündemimize almak için bir Oyuntay düzenledik. 28 Mayıs Dünya Oyun Günü’nde 68 Oyun Savunucusu’yla bir araya gelerek Doğa ve Oyun, Hareket ve Oyun, STEAM ve Oyun ve Serbest konularını tartışmaya açtık. Hepimiz ana gündeminde ise bir şey ön plana çıkıyor: Çocuk oyun hakkı!
Oyuncak dükkânlarını genellikle raflarını “kız” ve “erkek” olarak ayırıyor ve mağazayı dolaşmaya başladığınızda sizi pembe ve maviden oluşan raflar karşılıyor. Yetişkinler genellikle kız çocuklarına oyuncak bebekler ve güzellik setlerini yakıştırırken, erkek çocuklarına arabalar, silahlar veya yapı setleri uygun görüyor. Aslında oyuncak rafları yetişkinler dünyasındaki cinsiyetçi kalıpların ve eşitsizliklerin bir yansıması. Yetişkinler ev işlerini paylaşmaktan bahsediyor ancak oyuncak mağazaları pembe raflarda mutfak gereçleri, süpürge makineleri ve oyuncak bebekler sunuyor. Yetişkinler “Eşit İş Eşit Ücret” diyor ancak oyuncak raflarında STEM oyuncakları, yapı setleri ve motorlu araçları erkek çocuklara yönelik pazarlanıyor. Eşitsizlik yetişkinlerin dünyasında değil çocukluk çağında başlıyor. Kimin bakım ve ev işleri, kimin mühendislik ve bilimde yer alabileceğine önceden karar veren oyuncak sektörü çocukların geleceğiyle oynuyor.
Oyun çocukların fiziksel, sosyal, bilişsel ve duygusal gelişiminin vazgeçilmez bir unsuru aynı zamanda temel bir çocuk hakkı. Ne yazık ki dünyadaki pek çok çocuk gelişimlerini destekleyecek güvenli oyun ve oyuncaklara sahip değil. Çocukların oyun hakkından mahrum bırakılmalarınınsa ciddi sonuçları var.
Çocukların günlerinin her dakikası yetişkinler tarafından programlanıyor. Ne zaman kalkacakları, ne zaman okula gidecekleri, okuldan sonra hangi müzik, dans veya spor kursuna katılacakları, hangi etüde kalacakları yetişkinler tarafından planlanıyor. Tamamı yetişkinler tarafından yapılandırılan bir dünyada yaşamanınsa çocukların yaratıcı becerileri üzerinde derin bir etkisi var.
İleri dönüşüm gibi becerileri erken yaşta edinen çocuklar yaşamlarının ileriki dönemlerinde bunları alışkanlığa dönüştürmekte daha başarılı oluyorlar. Çocuklara atık ayrıştırma ve tüketmeden üretme kültürünü öğretmekse gezegenimizin geleceğinde sorumluluk almanın en iyi yollarından biri.