Oyun SavunuculuğuOyun okuryazarı olmak ister misiniz?

31 Ocak 2020by Belma Tuğrul6

Bazı şeyleri nerede görseniz tanırsınız. Örneğin birkaç çocuğu etkileşim halinde görseniz, oyun oynayıp oynamadıklarını hemen anlarsınız. Yani oyunu tanımak kolaydır ama tanımlamak zordur. Çocuğun gözünden oyun ile yetişkin gözünden oyun farklı anlamlar taşır. Oyun bir davettir. Oyun her yaşta bizi büyütür, zenginleştirir, doyurur, geliştirir. Oyun bizi hiç beklenmedik, macera dolu keşiflerin odağına sokar. Oyunun açık uçlu, öncesinde kurgulanamayan içeriği, oyunu daha da ilgi çekici yapar. Oyunun, fikirleri, hayalleri, duyguları tetikleyen itici bir gücü olması, çocukların dikkat ve odaklanma becerilerini etkiler. Oyun çocukların katılım ve karar verme süreçlerinde ustalaşmasını sağladığından, çocuk hakları ve demokrasi bağlamında da çok değerlidir. Çocuklar oyunları vasıtasıyla kültürel deneyimleri aktif olarak canlandırırlar ve böylece onları içselleştirebilirler. Oyun çocuğun kültürel etkileşim arenası olsa da aynı zamanda akranlarıyla kendi aralarında ortaya çıkan kültürleridir. Oyun çocukların birbirlerini en derinden anlayabilecekleri ortak dilleridir. 

Oyun Çocukları Görünür Kılar  

Yetişkin dünyasında oyun, çocukların hoş zaman geçirecekleri boş zamanlarını doldurdukları bir eylem olarak algılanırken, çocuklar için oyun, yaşamlarının tamamını kapsayan, en ciddi uğraşlarıdır. Oyun, çocukları görünür kılar çünkü oyunlarda çocuklar iç dünyalarını yansıtırlar. Oyun çocukların duygu, düşünce, ilgi ve gereksinimlerinin ete kemiğe büründüğü, en doğal deneyim alanıdır. Oyun, çocuğun doğası ile uyumludur, çocuklar oyun oynamaya meyilli olarak dünyaya gelirler, Yaşlarıyla paralel olarak, oynadıkları oyunların türleri ve içerikleri değişir ama oyuna olan ilgi yaşam boyu devam eder. 

Oyunlar, Çocukların Üretim Alanlarıdır

Günümüz çocuklarının tüketime yönelik davranışları dikkat çekicidir. Ancak, oyun, çocuğun üretim alanıdır. Çocuklar oyunları sırasında fikirler üretirler ve bunları eyleme dönüştürürler. Dolayısı ile oyun çocuğu atıl durumdan verimli ve yararlı olma haline taşıyan etkin bir deneyimdir. Çocuklar oyun oynarken, duygu, düşünce ve fiziksel olarak hareket halinde olduğundan, çocukların çok yönlü gelişiminin desteklendiği en verimli fırsattır. 

Oyun Çocukluğun Uzmanlık Performansıdır

Oyun, sosyal bir birey olan çocukların, kişilerle, nesnelerle ve mekanlarla etkileşim haline girmesine neden olur. Oyun bu bağlamda ilişkilerin inşa edilmesi yoluyla, güvenli bağlanmaların geliştirilmesine temel oluşturur. Çocuklar, girişimcidir, risk almak onların en doğal tepkisidir. Denemeden öğrenemezler, dokunmaları, yapmaları lazımdır, oyun çocukların ilk elden öğrendikleri bir tecrübedir. Çocukların oyunlarının hepsi  bir amaca yönelik kurulmaz, oynamak için oynamak, çocukların oyuna olan ilgisinin bir amacı olmasa da, çocuklar oynamak için de oynarlar. Oyun çocukları en ustaca yaptıkları iştir, ve oyun sadece bir yaşa özgü bir eğlence aracı değildir. Oyun, çocukluğun uzmanlık performansıdır. Birbirinin dilini bilmeyen çocuklar, oyun dili aracılığıyla birbirleriyle aralarında bir köprü inşa ederler. Oyun aynı zamanda çocukların hayallerini yansıtabildikleri en gerçek deneyimdir. Oyun, çocukların tutkuyla dahil oldukları, her koşuldaki öncelikleri ve hiç vazgeçemeyecekleri en temel meşguliyetleridir. Oyun çocuğun özgür iradesiyle yöneldiği ve kendi inisiyatifiyle yönettiği, geliştirdiği kendini ifade etme yoludur. Oyunun hazza yönelik gereksinimlerin karşılanmasındaki en önemli kaynak olması, oyunu uzlaştırıcı ve olumlu deneyimlerin vazgeçilmezi yapmaktadır.   

Oyun Dünya İle Bağ Kurmanın En Yaratıcı ve Doğal Yoludur

Çocuklar, meraklıdır ve yeni deneyimlere dahil olmaktan endişe duymazlar, keşfedici zihinleri onları doğal araştırmacılar haline getirir. Oyun dünya ile bağ kurmanın en yaratıcı ve en doğal öğrenme yoludur. Çocuklar istekli olduklarında, ihtiyaç duyduklarında, öğrenmeye hazır hale gelirler. Oyun tam bu noktada çocukların öğrenme gereksinimlerini karşıladıkları bir alandır. Çocuklar her mekanda,  her şey ile ve her zaman oyun oynamaya heveslidir. Bu demektir ki çocuklar, oyun oynadıkları her zaman yeni bir şeyler keşfetmeye açıktırlar. Oyun çocuğu harekete geçirir. İnsanın gelişimi merkezden dışarıya, baştan aşağıya, genelden özele doğru bir sıra izler. Oyun da bebeklik döneminden itibaren giderek daha sosyal ve daha üst seviyede zihinsel soyutlamaların yapılabildiği seviyeye doğru gelişim gösterir. Oyun bir kanıttır. Neyin kanıtı? Sağlıklı büyüme ve gelişmenin kanıtıdır. Sağlıklı çocuklar oyun oynarlar ve çocuklar oynadıkça ruhsal, duygusal, zihinsel ve fiziksel olarak daha sağlıklı hale gelirler. Yani oyun çocuğu geliştirir, aynı zamanda geliştikçe oynadıkları oyunlar da değişir ve giderek daha karmaşık hale gelir.

Oyun Çocuklara Kendini Tanıma Fırsatı Verir 

Oyunun bir içeriği vardır ve bu içeriğin bir bağlamı vardır. Oyunların içeriği çocukların mizaçlarından, etkileşim içinde bulundukları çevreden etkilenir. Çocukların oyunları onların ön öğrenmelerinin bir yansımasıdır. Oyun çocuklara kendilerini tanıma fırsatı da verir. Çocuklar, oynadıkları oyunlar vasıtasıyla ilgilerini, güçlü ve geliştirmeye açık alanlarının farkına varırlar. Oyun çocuğun kendini keşfedip, gelişme yönünde  değişmesini sağlar. Çocuklar, yaşları ilerledikçe oyuna daha az zaman ayırabilmekte ve oyunsuzluk durumu, yetişkinlik dünyasında daha stresli, öfke kontrolü yapamayan ve odaklanma sorunları olan yetişkinler haline gelmelerine neden olabilmektedir. Çünkü oyunun olumsuz durumlarla baş etme durumunda, iyileştirici, onarıcı, tamamlayıcı bir kolaylaştırıcı olduğunu bilmekteyiz. 

Oyun bir tasarım sürecidir, çocuklar kendi  oyunlarını inşa ederler. Oyun mekânsal inisiyatif ve kişisel keşif alanıdır. Tüm bunları bilmek oyun okuryazarı olmak demektir. 

Peki Oyun Okuryazarlığı Ne Demek? 

Oyun okuryazarı olmak demek, temelde, çocukların oyun gereksinimlerini anlamak, çocuklara gereksinimlerini karşılayacak oranda güvenli ve zenginleştirilmiş oyun ortamı sunmak, oyunlar vasıtasıyla, onların ilgi, duygu, gereksinim ve düşüncelerini anlayabilmek demektir. Çocukların oyunları, onların iç dünyasını ve dış dünyayı algılayış biçimlerini yordamamıza yardımcı olur. Bu bağlamda, çocuklar oyun oynarken, çocukların izlenmesi ve oyun içeriklerinin kaynağının görülebilmesi gerekir. Oyun okuryazarı olmak, çocuklarla oyun dili ile anlaşarak, nitelikli bir iletişim kurmak ve bu vesileyle, çocukla aramızdaki bağı güçlendirmeye hizmet eder. Bu yüzden çocuklarla bir arada olan tüm öğretmenler, ebeveynler, koruyucu hizmet sağlayanlar, oyun tasarımcıları, sağlık görevlileri, kent tasarımcılarının oyun okuryazarı olmaya çağırıyorum. 

6 comments

  • gizem

    10 Şubat 2020 at 11:27

    oyun okuryazarlığı <3

    Reply

  • neriman

    10 Şubat 2020 at 11:28

    ben de istiyorum

    Reply

  • Büşra Topal

    27 Şubat 2020 at 21:33

    Ben de, ben de 🙂

    Reply

  • Gülhan YlLMAZ

    28 Şubat 2020 at 13:53

    Çok isterim ben de.Nasıl başvurabiliriz?

    Reply

  • Hamiye ALEMDAĞ

    1 Mart 2020 at 01:47

    Seve seve çocuklar için ,her zaman varım.

    Reply

  • Merve SAYDAM

    2 Mart 2020 at 15:25

    Nasıl katılım oluyor ve nasıl uygulanıyor

    Reply

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *